Kampüste, sınavımdan çıktıktan sonra akşama program yaptık.
lezbiyen arkadaşlarla görüşmek için evin yolunu tuttum. Sezen dinleyerek aheste
aheste yürüyordum. Girişteki güvenlik adamla çok sık kesişiyoruz. Şöyle uzun
boylu, esmer, atletik giydiği o siyah pantolon iri baldır ve kalçasını ortaya
çıkarıyor, onu her gördüğümde iştahım kabarıyordu. Birde gözlerini kısıp
bakması yok mu? Bugün yanında arkadaşı
vardı. Onunla lak lak ediyor, bir yandan gözünün ucu ile beni kesiyordu. Benimde
baktığımı fark etti olsa gerek, gözlerimin içine içine on saniye baktıktan
sonra tebessüm etti. Kafamı çevirdim. Hıh der gibi bende bir eda, bir naz, bir
götü kalkıklık elimde mendilim olsa Üsküdar’a gider iken misali… Adamın bakışlarını daha önce önemsemedim ama
bu oyunlar beni ona karşı aşırı düşünmeye sevk etti.
Duşumu alıp evde oyalandıktan sonra akşam 18.00 gibi çıktım.
Bizim lezbiyen dünya tatlısı Üç öğretmen arkadaşla bir mekâna gittik. Daha
sonra Ev arkadaşlarımda geldi. Eski dostlardan İki gay daha çağırdık, biraları
söyledik, hep beraber hoş, güzel bir sohbete koyulduk. Uzun zamandır böyle bir
şeyde yapmıyordum. Sınav üstü bana iyi moral oldu…
Bu arada Kapıdaki güvenliği tavlamayı düşünüyorum, deneyeceğim
bakalım neler olacak. Bunun dışında gelen eski dostlardan birisi benim ilk
ilişki yaşadığım, ilk aşkım, bana çok acı çektiren adama denk gelmiş
konuşmuşlar. Beni sormuş beyefendi; ‘’İcimdeki gay neler yapıyor? Ona karşı çok
mahcup oldum. Çok haksızlık ettim. Benim için Ankara ya geldi, onu burada tek
başına bıraktım. Nasıl ulaşabilirim acaba’’? Arkadaşımda; ‘’O çok iyi,
sevgilisi var. Çok mutlu o yüzden facebook v.s kullanmıyor. Hattını da değiştirmiş
ulaşılamıyor kendisine ve sana karşı içinde bir kırıntı, öfke de yok zaten. Unuttu seni demiş’’. Ohhhhhhhhhh nasıl
rahatladım anlatamam. Ben 5 yıldır bunları o şeytan suratlı şeyden duymayı
beklemiştim. Değerimi sonunda anladı godoş herif. Benim onun için yaptıklarımı
nasılsa bir başka salak yapmaz. Herkes bu kadar gözü kara değil. Arkadaşımla da
çok uzun zamandır görüşmüyordum. Onu çok takdir ettim. ‘’Ağzına sağlık iyi ki
böyle dedin’’ diye söyledim. Nasıl mutlu oldum anlatamam…
O değil uzun vade yaşadığım adamlar tek tek arıyor, hepsi
pişman, hepsi bir şans istiyor. Siz benim gecelerimi gündüzlerimi alt üst edin,
benim gözyaşlarım süzülürken siz gününüzü gün edin, sonra bir şans deyin. Bu
kadar basit mi bu? Ben ilişkimiz
bitmesin diye mücadele ederken, kendimi parçalarken yüzüme bakmadınız. Siz gayet
iyi bir şekilde sadece’’ bir şans veriri misin’’? Şans topu muyum lan ben? Orospu çocukları…