OLAYI ABARTIM, EVLENİYORUZ


Sonunda benim Veteriner Türkiye’ye dönüyor.  Bugün bana mesaj attı Barcelona’daymış. Ah tamam dedim şimdi bu gece oradaki barlara gitmeye kalkar, beni Kaslı, yakışıklı, seksi erkeklerle aldatırsa hiç şaşırmam diye hayal kuruyorum. İçim mi fesat, tecrübelerim mi söyletiyor bana bunu bilmiyorum. Öyle bir şey olursa; Allah günah yazmasın bende onu burada ki şişman, göbekli, bıyıklı, tıfıl, iğrenç adamlarla aldatırım. Adamın resmini çeker ona yollarım. Sonra ''beni bunla mı aldattın''? diye kendini alkole vurup amı götü dağıtır…

Her neyse adam oteline geçip efendi efendi oturup dışarı bile çıkmaya gerek duymamış. Ahhhh salak sevgilim ben olsam durur muyum? Nerede gay bar hemen atlar oradan kendime birini bulurdum. Zaten henüz ilişkinin başındasın yapıverecektin ne olucek be yavvv.  Benim Kayseri’ye gidiş biletimi almış. Bana mesaj attı. Bir sevindim bir sevindim anlatamam. Benim kadar onunda buluşmak için istekli olması beni çok mutlu etti. Lakin benim otobüs akşamüzeri sekiz ’de  Kayseri’ye varıyor. Bunun uçağı saat gece Bir’de iniyor. ‘’Eeee ben nerede bekleyeceğim’’ diye buna geri döndüm. Bana attığı mesaj aynen şöyle;

- Evde On yıllık gay dostum var. Seni o karşılayacak. Gece bir gibi beni havaalanından alırsınız. 

A benim salak sevgilim, hadi adama güveniyorsun bana niye bu kadar güveniyorsun? Hayır, kendimi biliyorum adam beni tutarsa ve çok hoş ise heyecan olsun diye baştan çıkarıp yatağa atarım. Otobüse bindim yol boyunca’ da kafamdan planlar kurdum. Yolculuğum o kadar boktan geçti ki, yanıma On iki yaşında otobüste sürekli kusan bir piç oturdu. Ben bir başkasının kusmuğunu görürsem, sesini duyarsam, kokusunu alırsam öğürürüm. İçimden öküz çıkacak gibi olurum.Peçete derken, poşet derken, içeriye koku sıkın derken öğüre öğüre Kayseri’ye kadar geldim. Evin kapısına vardığımda zile bastım duyan yok. Sonra veterinerin arkadaşının numarasını almıştım ona mesaj attım ‘’ben icimdekigay kapının önündeyim otomatiğe basar mısınız? ‘’ atar atmaz ‘’zortttttttt’’  içeri hemen girdim.  Kapının önünde benim veterinerin arkadaşını bir gördüm; offfff Allah’ım olamaz böyle bir şey… O göz, o dudak, o burun, o kaş, o saç, o vücut, tüm uzuvlarını şöyle bir süzdüm. Yok, anacım adamın ele avuca alınacak düzgün tek tarafı yok. ‘’Merhaba’’ dedim. Bana söylediği ilk şey ''şimdi İzzeti aradım'' oldu. ''Bende ‘’İzzet?+%!&?/_+%?&!+%_!  ‘’diye kaldım. İzzet benim ev arkadaşım, kankam. Arkadaşımın bu adamda numarasının ne işi var? diye içimden geçirdim. Eşyalarımı koydum. Öpüştük möpüştük. ‘’ Hımm anladım bende zile bastım duymadınız, bu arada tişörtünüz çok güzelmiş’’  dedim ve konuyu kapattım. ‘’Ben bir lavaboya gireyim’’ diyerekten içeri kaçtım. Hemen İzzet’e mesaj attım aramızda geçen diyalog aynen şu şekilde:

-kaltak sen Freddy Krueger’i(freddy veteriner’in arkadaşı) nereden tanıyorsun?
*buyurun benim
*benim tanımadığım var ayyy
-döndüğümüzde sorarım ben sana sürtük

Bu mesajlardan sonra tuvalet ihtiyacımı gidermiş gibi sifonu çekip, ellerimi yıkayıp içeriden çıktım. Salonda köpeğimiz ve kedilerimizi biraz sevdikten sonra bana açmışın diye sordu. Hayır demeyeceğim Üç şey; birisi yemek, birisi Murat boz, diğeri ’de alacağım romantik evlilik teklifi. Bana bir gün önceden hazırladığı her şeyi sofraya koydu. Hemen yumuldum. Ne var ne yok yemeğe başladım. Zaten otobüste piç midemi kaldırmıştı. Öğüre öğüre ölüyordum ondan olsa gerek epey acıkmıştım. Bir ondan bir bundan derken bir yandan da azım dolu şekilde ellerine sağlık valla çok güzel olmuş  diye söyledim. Bana veteriner ile olan dostluğunu, ilişki yaşamadıklarını, On yıldır birbirlerini tanıdıklarını, artık birbirlerini kardeş olarak gördüklerinden bahsetti. O an benim veterineri takdir ettim. Bu adam yirmi dakikadır kafamı sikiyor. Bir on dakika daha dayanamayacağım diye düşünürken, Benimki koca bir on yılı beraber geçirmiş. Valla çok takdir ettim. Şuan sabır taşı olsa alır adamın kafasına vururdum.  Tv izleyip bana dizlilerden bahsetmeye başladı. Zaman böyle baya geçtikten sonra baktım bu bilgisayardan sevgililerinin ve kendisinin fotoğraflarını açmaya başladı. Ooooo bu olayın varacağı yeri biliyorum. Âşık olduğu çocuktan bir bahsetmeye başlarsa sıçtığımızın resmidir. O değil şimdi Mayolu resimlerini falan açar beni cinsellikten hepten soğutur. Benim acil bir yol bulup bu evden çıkmam lazım. Saate bir baktım 23,40 dedim ki:

-dışarı çıksak mı? Çok sıcak içerisi.
-Tabii olur bir yerlerde bir şeyler içer oradan havaalanına geçeriz dedi.
  
Hemen hazırlanıp çıktık. Normalde çok konuşan biriyim ama yolda azımı bıçak açmıyor. Hatta sırf bu konuşmasın diye biner binmez radyoyu açtım.  Gideceğimiz yere kadar tek kelime konuşmadık. Vardıktan sonra biraz daha buna katlanmak zorunda kaldım. Ama gözüm sürekli saatte. Freddy diyor ki;

-sanırım çok özledin Veterineri, gözün sürekli saatinde.
- Hı hı çok özledim. 

Ya özledim tabi ki özlemesine de ben sırf bu işkence bir an önce bitsin diye saate bakıp duruyorum. Yok, valla normalde çok anlayışlı sohbeti seven biriyim ’de adam acayip yavan biri ya… Neyse kalktık oradan hesabı da buna kilitledim doğru havaalanına.  ‘’Acaba sevgilim bunda mı? Yoksa şu öndekinde mi?’’ diye üzerimizden geçen uçaklara bakıyorum. Zaten topu topu iki uçak inecek. Birinden birinde mutlaka çıkacaktı. O değil ’de şu uçak  gözümün önünde bir düşse valla Kayseri’de göt gibi kalırım. Benimkisi de mevta olur. Sonra gene depresyona girer yalnızları oynamaya başlarım diye düşünürken bir döndüm freddye ayy az önce bana yavan gelen o çirkin,  bodur adam birden gözümde Keanu Reeves.  Büyüdükçe büyüyor, Heybetli, yakışıklı, azından bal damlayan biri oluyor. Sanki Zeus sanki sanki anacım bildiğin götümün kenarı işte. Hayal bile edemiyorum. Hani dünyada bir tane kalsa gene vermem derler ya işte öyle. Aa dur. Yok, öyle bir şey yok aq. Dünyada bir tane kalacak, ben aylarca seks yapmayacağım, birde adamı görüp uymaz diyeceğim ha! Valla o durumda topal eşek bile adamın gözüne zebra gözükür. 
Neyse benimki indi uçaktan beni aradı ‘’dışarıda bekliyoruz hayatım gel dedim’’.  O an acayip sevindim anlatamam içim içime sığmıyor yerimde duramıyordum. Uzun zamandır sahibini görmemiş köpek gibiydim. Yanıma  geldi, karşımda görünce bir tuhaf oldum. Hemen boynuna atladım sımsıkı sarıldım. Bir yandan da çaktırmadan boynuna falan bakıyorum morluk var mı? diye. Araca bindik eve gelene kadar bir sevişiyoruz anlatamam. Arabanın direksiyonunda sanki Freddy yok. Allah’a emanet, otomatiğe bağlamışız. İnsansız uçak mübarek aldırış bile etmiyoruz. O kadar özlemişiz birbirimizi. Eve girer girmez odamıza geçtik iyice bir sevişip yiyiştik. Yattığımızda saat sabahın dördüydü. 

Sabah gözümü bir açtım arkamda bir sertlik, bu bildiğin üzerimdeki şortu sikiyle delmeye mi çalışıyor ne yapıyor anlamadım. Hayır, canın istiyorsa düzgünce uyandır, öpücükler kondur değil mi? ne o sevdiğini sikerek uyandırmak… Bazen diyorum ki bu adamın içine bir öküz giriyor. Hatta öküz üstü bir şey o kadar romantik adamı bir anda yontulmamış odun yapan Allah’ım,ne olurdu sanki benimde şu akan salyalarımı yok etsen. Evet, salyalarım. Çocukluktan beri azım açık uyuyorum. doğal olarak bütün salgılarım yastığın üstüne akıyor. Bu yüzden otobüsten nefret ediyorum. Ne zaman uyuklasam azımdan salya akar, biri görür diye tırsıyorum. 
 Bir keresinde trenle yolculuk yapıyordum. önümde iki çift oturuyordu. Ben bir uyandım füffffffffffffft  lüpppppppppppp diye… oyyyyy oyy kucağıma kadar akan salyayı yukarı geri çektim. Sanki beşamel soslu spagetti yiyorum çek çek sonu gelmeyecek sandım. Bir yandan adamların gözünün içine bakıyorum ayyyy. Tabi bunlar beni bir gördü ikisinin ’de suratındaki ifade malum. Bana pislikmişim gibi bakıyorlar. Utancımdan hemen götümü öteki tarafa devirdim, yatıyor numarası çektim. Zaten bunlarda bir beş dakika sonra hemen arkadaki boş koltuklara geçtiler. Rezil oldum hem de nasıl. Bazen Recep İvedik ile yarıştığımı düşünüyorum. Onun kadar ince ruhlu, sevecen, romantik olmasamda Bu salya ile tek rakibim Recep İvedik... Benimki şortumu delme çalışmalarına devam ederken ben kafamı bir çevirdim ona, sanki ağzımda ipek böceği var yastığa koza örmüş. Bir an kendime geldim hemen kafamı öbür tarafa çevirip salyalarımı sildim. Bu gördü tabi ‘’oy oyy aşkımın sayasıda akarmış’’ diye güldü. Lan adam hiç tiksinmedi. Gerçi köpeği ile aynı bardaktan su içen, camışın götüne elini sokan adamın benim salyamdan tiksinmesi beklemek tuhaf olur. Onun için gayet normal olsa gerek bu gibi şeyler. 
Gece çok sıcak olduğu için epey terlemiştik. Freddy ‘de uyuyor diyerekten hemen duşa girdik. Sabah ereksiyonunu duşta sona erdirdik. Biz duştan çıktığımızda Freddy mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Banyoda çıkan sese uyandı sanırım. Arkadaş suyun altında yiyişince de şak, şuk, şak, şuk diye ses çıkıyor.  Komşulardan şikâyete gelen olsa şakşuka yapıyorduk desek belki inanan bile olur.

Neyse kahvaltıdan sonra biz alışverişe çıktık. Akşam bir ziyafet hazırlayıp benimkini etkilemem gerek diye düşündüm. Lan bende yemek yapmayı da bilmem. Bu iki adam da çok güzel yemek yapıyor. Ne bok yicem diye düşündüm. Hayır, mutfağım gerçekten çok kötü. Bıçakları falan bildiğin yeni gelinin yarak tuttuğu gibi tutuyorum. Artık ne çıkarsa diyerekten ben akşam yemeğini hazırlamaya başladım. Bulgur pilavı yapacağım. Yanında da buz gibi cacık, birde Sebze çorbası yaparım. Dolapta Freddynin benim için hazırladığı soslu tavuk sote de duruyor.  Tavukları bulgura karıştırırım bunlara ben yaptım diye kakalarım. Sonra dolma falan zaten vardı. Onları ’da masaya koydum mu, birde fırında domates, biber, soğan kızartıp pilavın yanına tabağa yerleştirirsem süper. Tek iyi olduğum konu sofra düzenleme. Tıpkı dönem ödevlerim gibi. Ortaokulda dönem ödevini tırt yapardım. Kapağı bir süslerdim hoca hep yüksek not verirdi. Zaten olayın basit bir mantığı var; böyle şeylerde içerik çok önemli değil,  göze hitap etsin yeter. Her şeyi hazırladım. Bardakları, tabakları, peçeteleri, vazodaki çiçeğe kadar her şeyi harika bir şekilde masaya yerleştirdim. Yemeğin sunumu ’da bomba oldu. Sıra bunları çağırmaya geldi. Tam ben sesleniyordum ki kapı çaldı. benim veterinerin evli iki çift arkadaşı geldi. Nerden çıktı bu Tülin ve Caner  ikilisi diye düşünürken Veteriner hemen yanıma geldi. Kulağıma eğilip ‘’özür dilerim haberim gerçekten yoktu, ayrıca sofra muhteşem olmuş’’ dedi o öyle söyleyince ben hemen yelkenleri suya indirdim. Zaten bu gelen ikisi çiftte kumrular gibi valla. İlk başta bütün emeğim boşa gidecek, o kadar masa hazırladık, benimki görünce şok olacaktı, sıçtılar sürprizin yemeğin içine diye düşündüm. O sebeple bunlara nefretle baktığımdan olsa gerek sonradan oldukça kanım ısındı. Valla harika bir çift. Böyle yılış yılış, sarmaş dolaş, anlayışlı çift gillerden. Sofraya iki tabak daha koydum. Bunlar zaten masaya geçince hepsi birden ‘’oooooo bu ne kadar güzel bir masa şu yemeklere bak,  neyi kutluyoruz’’ dediler. Bende bir havalar, bir kasılmalar hiç belli etmiyorum ama götüm tavana vurdu. Bir övgüler bir övgüler sanki Misse model 2012 yarışmasında kafamda taç ile o podyumda ben yürüyorum. Teşekkür edip sofraya oturduk. Bunlar başladı tadına bakmaya ‘’Allah’ım yardım et, yardım et lütfen’’ diye dua ediyorum. Bizim Freddy pilava ve diğer her şeye bayıldı. İlk o söyledi ‘’ya sen yemek yapmayı bilmiyorum dedin ama bu çok profesyonel bir yemek olmuş. Masaya kadar her şey çok güzel dedi’’. O h kaldı 3 kişi. Benim veteriner zaten kulağıma Masayı görür görmez eğilip hayatım harikasın yaaaa demişti. Oda tasdik ettikten sonra sıra evli çiftlere geldi. Adamın söylediği şu oldu;

- içimdekigay evlenmeden önce neredeydin sen ya. 

Salak sanki ben sana varır mıydım? O muşmula suratınla yanındaki fıstık gibi karıyı bulduğuna şükret. Neyine baktıysa artık senin Allah’ın hamsterı… Neyse sonuçta herkesin yaptıklarıma götü geçti. Ben gecenin yıldızı durumdaydım. Onlara birde çay demledim. Oda süper oldu ooooooo tamam artık ben istedim bir göz Allah verdi iki göz. Şimdi hem en yakın evli arkadaşlarının hem de en yakın dostunun gözüne girdim. Artık ben bu adamın azına sıçsamda o beni bırakmaz. 

Ertesi günümüzü sürekli kitap okuyarak geçirdik. Bana daha önce sevgilisi ile böyle bir şey yapmadığını söyledi. Şimdi benim kafamdaki plan şu; adamın birçok konuda benim ilki olmam gerek ki ayrılırsak ilk onunla şunu yapmıştım, onla bunu yapmıştım, diye salya sümük ağlamalı.  Köpek olmalı peşimde… Benim bu adamla kesinlikle evlenmem gerek. Bak söylüyorum ne yapıp yapacağım bu adamla evlenip bir yuva kuracağım. Hani kızların gelinlik hayali olur ya bende hep damatlık hayali kuruyordum. Hatta ilk ilişkimde sevgilim sürekli düğünümüzden bahsederdi. En büyük hayalim bu lan, yok dur en büyük hayalim Murat Boz ile yiyişmek 2. En büyük hayalim bu adamla evlenip damatlık giymek. Türkiye’de bu çok zor ama Avrupa da o düğünü yapıp o damatlığı giyicim.Aaha yazıyorum bak buraya. Avrupa’da düğününde şemmame oynayan ilk gay ben olacağım…

Bununla akşam saat 8.00’de Freddyi otobüsüne bindirip memleketine uğurladık. Benimki Avrupa’ya gidince Freddy de evdeki hayvanlara bakıyormuş. Onlara hayvan demek istemiyorum çünkü onlar bizim çocuklarımız. Bundan sonra çocuklarım diye bahsedeceğim. Neyse bu benimki döndüğü için artık memleketine gidecek. İki günde Ona bile alıştım. Adam iyi hoş valla her şeyimize koşturuyor ,fedakâr biri. Neyse o gece ben oniki'de götü devirip uyudum. Benimki iki gibi yanıma gelip yattı. Sabah da sanırım dört gibi bu bana sarıldı. Sarıldı ama bir terlemiş vıcık vıcık, zaten bende terliyim uykulu uykulu gözümü bile açmadan aşkım bir git yaaa çok sıcak diyerek ittim. Yok, ben öyle sarmaş dolaş kış günü bile uyuyamam. Zaten azım akıyor, yüzü yüzüme kesinlikle dönük olmamalı. Birde nefesim falan kokar diye hep tedirgin oluyorum.  O yüzden direk götümü döner, yatağın en ucunda kıvrılıp uyurum ben.

Sabah bununla Erciyes’e çıktık. Beni teleferiğe bindirdi. Yukarısı o kadar serinki anlatamam. Çok eğlendim, doğada özgürce dolaşan yaban atlarına kadar her şeyi gördüm. Gece döndük. Balık ve tavuk almıştık. Sonra bu evli çiftleri çağırdık. Ben kadınla mutfakta yemekleri hazırlarken beyler balkonda sohbet ediyorlardı. Bir an düşündüm, ne kadar güzel diye. Sanki biz de evli bir çifttik, çocuklarımız sıcaktan mayış bir şekilde yerde yatıyordu. Biz yemekleri hazırlıyorduk, beylerimiz de işleri hakkında konuşuyordu. Bir hoşuma gitti anlatamam. istesem bu kadar güzel hayalini bile kuramazdım. O balıkları, tavukları mideye indirdik. Ardından çay, sonra birde buz gibi karpuz, muhabbette şeker gibi, ohhhhh mis mis harika zaman geçirdik. O gece yiyişmedik yattık. Sabah olunca ben artık döneceğim Ankara’ya. Öğlen iki arabasına bu biletimi almış. Her şeyi böyle şip şak hallediyor ya çok hoşuma gidiyor. Lan bir ilgileniyor anlatamam. Hele ki daha önce yaşadığım ilişkilerde adamın beni piç gibi, gecenin bir yarısı otogarda beş parasız bıraktığını düşününce bu adam gözümde büyüdükçe büyüyor.   

Ankara’ya ayakbastım. kafamda artık kesin yargılar oluştu evet evleneceğim adam bu olmalı diye söylene söylene evime girdim. Bir duş alıp kankam’a bana olan biteni anlatmasını istedim. Bizimki daha önce veterinerin arkadaşı ile netten tanışmış, sevgili olacaklarmış, adam bunu tutmamış. Arkadaş kalmışlar. Hatta ben veteriner ile beraberken bunlar telde, msn’de görüşüyorlarmış bana sürpriz olsun diye bir şey söylememiş. Oldu da bildiğin şok oldum aq… Şimdi en acilinden iş bulmam gerekiyor. Umarım bu yıl üniversite harçları kalkar. Bursum yok çünkü…


12 yorum:

Kızılsakal dedi ki...

allam senin yazılarını okumak beni çok eğlendiriyo bilesin.
hayat erkeğinden sonra böyle yazanını görmemiştim.
nedimen olayım mı?

Unknown dedi ki...

bir kere çok komik olmuş.. değinmediğin mevzu kalmamış, o yüzden oku oku bitmiyor ama eğlenceli (bu kelime y ile yazılmıyor dikkat)..

bir de neden kasıyorsun ki kendini, yok ağzım kokar, yok salyam akar, bırak ne olursa olsun canım sen de insansın..

bir de iç seslerini de yazınca insan oğlu ne kadar piç diye geçirdim içimden.. adama hesabı kilitledim ne yaa :)) kendisi ödemiş zaten..

vallahi senden korktum. ama bayıldım da :)

İçimdekigay dedi ki...

Patric,Hayat Erkeği'ni bende zevkle takip ediyorum. Nedimem olman için benden çirkin olman lazım. Düğün günü Veterinerin nedimem ile kaçmasını kaldıramam:D

BiGay Bende kendimden bazen korkuyorum...En tehlikeli durumum kıskançlık ve aldatılma...

Kızılsakal dedi ki...

yok anacım ayartmam adamı. uslu uslu ceketinin eteğinden tutarım.

Unknown dedi ki...

lan muhteşem yazıyosun.koparttın beni. hele "Komşulardan şikâyete gelen olsa şakşuka yapıyorduk desek belki inanan bile olur." kısmı bitirdi:DD

huzur dedi ki...

Hadi gozun aydin diyelim o halde. Ne guzel gelmis Veteriner. Adam bir erkekten beklenmeyecek kadar dusunceli, sen hala neleri sorguluyorsun? Yani o arkadasi yakisikli olsa ve sen sevgilini beklerken o adamla birlikte olsaydin kizardim sana! :)

Senin tabirlerine bitiyorum zaten. Seni ilk kesfetmem " biktim artik az sikilmis kul kedisi modundaki hayattan" cumlen olmustu :) Gunlerce gulmustum:) Aralara serpistiriyorsun boyle kufurler, guzel oluyor:)

Sonuc olarak, ne olursa olsun aklin-fikrin-gonlun lutfen Veteriner'den baskasinda olmasin. Bir omur mutlu olun :)

O Gay; Ben de... dedi ki...

trendeki salya olayına koptum :D artı böğüren velet olayı benimde başıma gelmişti ama o arka koltukta oturuyordu neyse ineceğim yere geldiğimde ki tüm yol boyunca böğüren öküz annesine "artık kusmayayım di mi anneeğğğ" demişti ulan hayvan zaten ne var ne yok çıkardın daha neyine kusacan dememek için zor tutmuştum kendimi her böğürdüğünde "heh şimdi tepemden aşağı gelecek itolu it poşeti tutamayacak" diye diye koca yolu bitirmiştim

+kişilerin arkasından onları mimlemen pek nahoş insan senle tanışmaya korkar

+yazı karakterlerini mi küçülttün blog alanını mı genişlettin bilemem ama okumak için copy + paste yapıp word e aldım (o.O) ekrana sığdırmak için küçülttüğüm de yazılar okunmuyor :/ (benim için yani)

İçimdekigay dedi ki...

O Gay; Ben de... Blog alanımı genişlettim ondan olsa gerek, dikkate alacağım bunu...Yorumlarınız için Teşşekür ederim hepinize...

Adsız dedi ki...

azcık orospuluk hepimizin kanında var :D yazın cok cok güzel olmus

mm dedi ki...

Benim bile bu kadar evlilik hayalim yok ya, nasıl bir şeysin sen öyle ya :) Çok tatlı :)

Neyse sanırım harçlar kalktı kesin. Bu arada merak ettim hangi üniversitedesin? :D

İçimdekigay dedi ki...

Melodram canım, Gazi Üniversitesi son yılım inş. mezun olacağım bu yıl...

mm dedi ki...

Ehehe ben de Gazi'deyim. 5. senem benimde.:D